4 Nisan 2009 Cumartesi

SODOM VE GOMORE-YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU



İLETİŞİM,2008

300 SAYFA

Roman İstanbul'un işgal altında olduğu yıllarda geçiyor.Bütün şehir İngiliz,İtalyan ,Rus,Fransız ile dolu.Kurtuluş Savaşı daha yeni yeni başlıyor,Anadolu'da savaş son hızıyla sürüp giderken İstanbul İngilizlerin de etkisiyle bir sefahat aleminde yaşıyor.Leyla ve Necdet nişanlıdır ancak Leyla, o devirde moda olan Batı hayranlığının da etkisiyle bir İngiliz subayıyla vakit geçirmektedir.Her akşam partiler,yemekler,eğlenceler... düzenlenir.Alafrangalık özentisi had safhadadır.Necdet bütün bu olanlardan hoşlanmasa da hiç bir şey yapmaz ancak arkadaşı Cemil ondan daha cesur ve ümitlidir.Sonunda Kuvayi Milliyeciler zafer kazanıp,şehre girerler ama yaşananlar Necdet'i Leyla'dan tamamen uzaklaştırmıştır artık.

Yazarın kitaba Sodom ve Gomore adını vermesinin sebebi de İstanbul'u o dönemde yaşananlarla Tanrı'nın lanetlediği şehir Sodom ve Gomore'e benzetmesi.

Kitap hala güncelliğini koruyor bence.Fiziki olarak işgal altında yaşamıyoruz ancak hala şu alafrangalık özentisinden kurtulamadık millet olarak.Ne dersiniz?

KİTAPTAN:

Necdet ve Cemil konuşuyorlar:

-Hey, ya Rabbim!Şu zavallı İstanbul da az zaman içinde neler gördü!

Necdet gözleri dolu dolu:

-Evet bizi ilklerimize kadar çürüttüler! dedi.

Öbürü hemen kendini topladı:

-Yok canım;bunların hepsi geçer,unutulur.Ateş herşeyi temizler.Beni de kendin gibi ümitsizliğe düşürme...

Necdet şüpheli bir gülümsemeyle gülümsüyor:

-Bir kere bakirliğini kaybeden kıza ilk saflığı ne verebilir!diyordu.Dünyanın bütün kuvvetleri biraraya gelse,bir çamur yığınını bir altın kümesine çeviremez.

Ve Cemil Kami tekrar etti:

-Ateşin temizlemediği pislik yoktur.

Hiç yorum yok: