22 Aralık 2009 Salı

NİTELİKSİZ ADAM-ROBERT MUSİL


YAPI KEDİ YAYINLARI,
2 CİLT,TOPLAM 953 SAYFA,2009

İkinci cildi Türkçe'ye yeni çevrilmiş olan Niteliksiz Adam'ı nihayet bitirdim.Biraz sabır isteyen bir kitap.
Robert Musil'in gerçekten okumaya değer bu romanı modernizmin başyapıtları arasında gösteriliyor.
Robert Musil paraya hiç önem vermeyen,hatta yanında para dahi taşımayan biriymiş.Para düşüncesi canını sıkar ve rahatsızlık verirmiş.
1921 yılından başlayarak ölünceye kadar bu romanı üzerinde çalışmış.Gelen bütün teklifleri paraya ihtiyacı olduğu halde bu romanı yazmak için geri çevirmiş.Romanın ilk iki cildi 1930, üçüncüsü 1933 yılında yayınlanmış.Tamamlanmadan kalan dördüncü ve son cilt ise öldükten sonra yayınlanmış.
Bu anlamda tamamlanmamış bir roman ile karşı karşıyayız.
Yazara yazdığı bir mektupta Thomas Mann,şöyle demiş:Ölümsüzlüğünden sizinki kadar emin olduğum bir başka yaşayan Alman yazarı yok.
Kitabın Türkiye'deki macerası da hayli ilginç. Birinci cildin çevirisi yaklaşık 10 sene önce Ahmet Cemal tarafından yapılmış.O tarihlerdeki satış rakamlarını bilmiyorum ama 2009 yılında ikinci cilt çevrildiğinde beklenmedik bir satış patlaması olmuş ve kitabın her iki cildi de yok satmış.Çevirmeni Ahmet Cemal bu durum karşısında hayatta olsaydı Musil Türkiye'de yaşamak isterdi herhalde diye yorum yapmış.
Romanda Birinci Dünya Savaşı öncesi Avusturya-Macaristan İmparatorluğu kitaptaki adıyla İmpkralya adlı ülkede yaşananlar anlatılıyor.Romanın kahramanı Ulrich bir burjuva ailesine mensup, kitaptaki anlatımla nitelikli bir adamın oğludur.Önce Napeleon'u örnek alarak asker olma,daha sonra mühendis olma girişimlerinde bulunur.Sonunda Matematik Bilimi'nde karar kılar ancak bir baltaya sap olamaz. Daha sonra Parallel Eylem adlı bir hareketin içinde kuzeni Diotima ile birlikte başrol oynamaya başlar.Kitap bu hareket çerçevesinde yapılan sohbet ve tartışmalardan oluşuyor.Klasik giriş,gelişme,sonuç bölümlerinin olmadığı romanın temel yapısını oluşturan bu felsefi tartışmalar zaman zaman Ulrich'in çocukluk arkadaşı nevrotik Clarisse,entellektüel burjuva Arnheim ve bir asker olan Stumm von Bordwehr'in dahil olmasıyla zenginlik kazanıyor.
Cümleler uzun,çevirmen özüne sadık kalmak için çeviride de uzun cümleler kullanmış.Bu yüzden okumak biraz dikkat ve sabır gerektiyor.
Bana biraz Kafka birazcık da Oğuz Atay kitaplarını anımsattı.Ulrich romanda bir anti-kahraman olarak göze çarpıyor.Yani büyük idealler ve görevler üstlenen kişi yerine pasifize edilmiş,güçsüzleştirilmiş,amaçsız bir kahraman.
Romanda tin,tinsel yaşam çok fazla yer alıyor.Merak edip biraz araştırdım ve felsefede tinin anlamını şu şekilde buldum:
Tin, felsefi terim olarak, “en genel anlamda evrenin usunu, canlılığını, doğasını anlatmak için, kendisine başvurulan özdeksel (maddesel) varlığı olmayan “töz””
Romanın ikinci cildinde paralel eylem en kısa anlatımıyla şu şekilde açıklanıyor:tinin önünde dünyaya uzanan bir yol açmak.
Tinsel yaşamı etkin kılmak.
Kitap hakkında yazılacak çok fazla şey var ancak uzatmak istemiyorum.Ben kitabı iki ay gibi kısa bir sürede okudum.Notlar aldım,yazılanların üzerinde düşündüm ancak bu süre bu kitap için çok az.İleriki dönemlerde altı ay veya bir sene gibi bir zaman diliminde kitabı tekrar okuma ve üzerinde çalışmayı planlıyorum.Kitaptan yapılacak çok fazla alıntı var ama ben çok azını buraya aktaracağım(yalnızca birinci ciltten)Tavsiyem herkesin bu kitabı uzun zaman diliminde okuması.
Romanın Türkçe'ye henüz çevrilmemiş diğer ciltlerinin de en kısa zamanda çevrilmesini dört gözle bekliyorum

BİR DİLİM LEZZET

İnsan açık kapılardan iyi geçmek isterse eğer, bu kapıların çerçevelerinin sağlam olmasına dikkat etmek zorundadır.
--------------------
Eğer gerçeklik duygusu diye bir şey varsa -ki böyle bir duygunun varolma gerekçesinden kimse kuşku duymayacaktır-, o zaman olasılık duygusu diye adlandırılabilecek bir şeyin de varolması gerekir.
--------------------
Güçlerin egemenliğindeki bir ortak yaşamda, insan fazla duraklamadığı ve düşünmediği takdirde, her yol iyi bir hedefe götürür.Hedefler kısa vadelidir; ama yaşamın kendisi de kısadır ve böyle bir tutum sayesinde insan yaşamda en yüksek erişme oranına ulaşır, ve insanın mutlu olmak için bundan fazlasına da gereksinimi yoktur......
--------------------
Tembellik denen o ilk günahtan ve onun izleyicileri olan korkaklık ve sahtelikten kurtulabilmek için, insanların kendilerine özgürlük denilen bilmeceyi din kurucularının sergilemiş oldukları türden örneklerle önceden gösterebilecekleri örneklere ihtiyaçları vardır....
--------------------
Yaşam hiçbir zaman bir yerden taşları sökmeden bir başka yerde bir şeyler inşa etmez.
--------------------
Filozoflar, önlerinde orduları bulunmayan, bu nedenle de dünyayı birsistemin içine hapsederek onun üzerinde egemenlik kuran zorbalardır.
--------------------
Kusurlara onları işleyenlerin gözüyle bakıldığında kimse kusurlu değildir; bu kusurlar onu işleyenler için en kötü olasılıkla yalnızca bir takım yanılgılardır...


2 yorum:

kara kitap dedi ki...

sen süper bir okuyucusun.zaten okudukların arasında atlas silkindi'yi görünce de aynı şeyi düşünmüştüm.nasıl bir sabırla okuyorsun?tebrikler valla.ben bu aralar beni yoracak ve düşünmeye sevkedecek hiç bir şey okuyamıyorum.ilgiyle seni izlemedeyim.şimdi hangi kitaba başladın?

asli koyuncuoğlu dedi ki...

Kara Kitap,
Teşekkürler.Şu anda elimdeki kitap "Ayfer Tunç-Bir Deliler Evinin yalan Yanlış Anlatılan Tarihi"
beni izlemeye devam et.