24 Kasım 2010 Çarşamba

BABİL'DE ÖLÜM İSTANBUL'DA AŞK-İSKENDER PALA

Yayınevi/yıl:Kapı yayınları/2009/cep boy

Sayfa sayısı:456 sayfa





İskender Pala uzun zamandır keşfetmek istediğim yazarlardan biri. Fuzuli'nin Leyla ve Mecnun(L&M) hikayesi ve aşk ekseninde kurgulanmış bu kitabı zevkle okudum.

Kanun Koyucu'nun Bağdat'ı teslim aldığı günlerde Hilleli şair Fuzuli'ye İlimler Akademisi Kütüphanesi memuru tarafından bir hançer emanet edilir " Aşkı bilen biri için yedi gerçek sır vardır.Ona sahip olan dünyaya hakim olur " mesajı ile. Fuzuli kendisine emanet edilen bu sırrın şifrelerini L&M kitabının içine yerleştirir. Her yedi senede bir toplanan yedi kişilik Babil Cemiyeti üyeleri bu kitabın peşine düşerler. Sır çözüldüğü zaman uzaya ait bilgiler ve büyük hazinelere ulaşılacaktır.

Hikayeyi L&M kitabının ağzından dinleriz. 500 senelik bir zaman diliminde şairler, hazine avcıları, hatta sultan ve prenseslerin elinde dolaşan bu ünlü kitap bize hikayesinin dışında Divan Edebiyatı tarihinden Osmanlıların yaşam biçimleri, Avrupa şehirlerinin gelişim ve değişimlerine kadar birçok tarihi ayrıntıyı da anlatır.

Yazar hikayeyi tarihin akışı içerisine çok güzel yerleştirmiş.Tarihi detaylarla zenginleştirilen kitapta şiirler de var.

Okurken yazarın bilgi birikimine hayran olmamak elde değil. Diğer kitapları da kütüphanemde okunmayı bekliyor.Yazar ve kitapları hakkında daha fazla bilgi için buraya göz atabilirsiniz

12 Kasım 2010 Cuma

KİRPİNİN ZARAFETİ-MURIEL BARBERY

Yayınevi/yıl:Turkuvaz kitap/2010

Özgün adı:L'élegance du hérisson

Çeviri:Işık Ergüden

Sayfa sayısı:280 sayfa



Muriel Barbery'in buram buram felsefe kokan bu kitabını okumaktan zevk aldım.

Rénee elli dört yaşında Grenelle Sokağı'nda lüks bir apartmanın kapıcısı.Kendi anlatımıyla:
" Dul bir kadınım.Ufak tefek,çirkin,tombul biriyim.Ayaklarımda nasırlar var.Kendi kendimi rahatsız ettiğim bazı sabahlara bakarsak,bir mamut gibi soluk alıp veriyorum.Eğitim görmedim. Kendimi bildim bileli yoksul, ölçülü ve önemsiz biri oldum. "
Kendini eğitimsiz olarak tanımlayan Rénee kapıcı dairesindeki küçük sığınağında Tolstoy okuyan, Ozu filmleri izleyen kültüre ve sanata meraklı biridir ancak bu özelliklerini saklamaktadır.Bir kapıcı nasıl yaşaması gerekiyorsa o şekilde yaşıyormuş gibi yapmaktadır.

Paloma yetişkinlerin hayatından sıkılmış aşırı zeki ,potansiyel zengin bir çocuktur.Onüçüncü yaş gününde intihar etmeyi planlamaktadır.O da çok zeki olduğunu saklamaktadır.

İkisinin hayatı apartmana Kakuro Ozu isimli kibar bir beyefendinin taşınması ile hayatları değişir.Kakuro onların sakladıkları özelliklerini keşfeder ve Rénee 'yi şu şekilde tanımlar:
" ... Onda kirpinin zarafeti var:Dışardan dikenlerle zırhlı tam bir kale ama bence içinde kirpiler kadar doğrudan bir rafinelik var.Kirpiler haksız yere duyarsız, uyuşuk görülen, şiddetle yalnız ve korkunç bir şekilde zarif hayvanlar.... "
Üçü arasında güzel bir arkadaşlık başlar.Kitabın son bölümlerini biraz hüzünlenerek okudum.

Günlük hayata dair felsefik yorumlar, Japon kültürünün izleri(sanırım yazarın burada yaşamasından dolayı) ve güzel bir arkadaşlık var romanda.

Birçoğumuz Kavanozdaki Kırmızı Balıklarmıyız acaba? Okurken bunu çokca düşündüm.



"