10 Ekim 2009 Cumartesi

İMKANSIZIN ŞARKISI-HARUKI MURAKAMI

Doğan Kitap
2008,349 sayfa










Haruki Murakami'nin okuduğum ilk kitabı.Daha doğrusu bir Japon yazarı da ilk okuyuşum oluyor bu.Ancak kitap Japon Kültürü'nden çok fazla izler taşımıyor.
Kitabın orijinal adı Norwegian Wood. Beatles'in bir şarkısı.Zaten kitap boyunca sürekli fonda müzik çalıyor,özellikle Beatles şarkıları.

-Beni hiç unutmayacağın doğru,değil mi?diye kulağıma fısıldadı.
-Seni hiç unutmayacağım.Seni unutmam imkansız.
Kitabın temelini bu diyalog oluşturuyor bence.
Kahramanımız Vatanebe 37 yaşındadır.Uçakta Norwegian Wood adlı şarkının çalınmasıyla geriye döner ve yaşadıklarını hatırlar.Verdiği söze sadık kalmış ve unutmamıştır.Lise yıllarında en yakın arkadaşı Kuzuki ve onun kız arkadaşı Naoko ile uyumlu bir üçlüdürler,sürekli beraber olurlar ancak Kuzuki intihar eder.Onun ölümünden sonra Vatanebe ve Naoko hiç görüşmezler.İkisi de üniversite öğrenimi için Tokyo'ya gelirler ve birgün aynı metroda karşılaşırlar.Tekrar görüşmeye başlarlar.Naoko'nun yirminci yaşgününde sarhoş olup,birlikte olurlar.O geceden sonra Vatanebe Naoko'dan haber alamaz.Uzun bir süre sonra Naoko'nun ruhsal problemleri sebebiyle Dostlar Pansiyonu adlı bir klinikte olduğunu öğrenir,onu ziyaret eder.Klinikte Naoko ve onun arkadaşı Reiko ile üç gün geçirir.Müzik,içki ve güzel sohbetler.Kitabın en güzel bölümleri bu günlerin anlatıldığı sayfalardı benim için.
Naoko çok hastadır ve klinikten ne zaman çıkabileceği de belirsizdir.Vatanebe buna rağmen umutludur ve onunla birlikte yaşama hayalleri kurmaktadır.
Vatanebe için günler kitap okuyarak,derslere girerek,müzik dinleyerek geçerken Midori adlı bir kız girer hayatına.Midori enerji dolu ve sevimli bir kızdır,Vatanebe'den hoşlanmaktadır.Ancak Vatanebe ona karşılık veremez.Naoko'ya mektup yazmakta, onun iyileşmesini beklemektedir.Naoko tam iyileştiğine inanıldığı bir anda intihar eder.Vatanebe acısından yollara düşer.Tam iki ay amaçsız bir şekilde gezip,durur.Döndüğünde Reiko onu ziyarete gelir ve yeni bir hayata başlamasını tavsiye eder.Onu yolcu ettikten sonra Midori'nin varlığını hatırlar ve bu ona mutluluk ve umut verir.Midori'yle mutlu sona ulaştı mı bilemiyoruz,yazar bunu biraz da bizim yaratıcılığımıza bırakmış sanırım
Kitabın magical realism'in güzel bir örneği olduğunu okudum bir yerde.Doğru zannediyorum.
68'li yıllarda geçen; ölüm acısı,aşk,arkadaşlık,seks,müzik,kitaplarla örülmüş sıradışı bir roman.
Romanın kahramanı tam bir kitap kurdu.Sürekli okuyor,müzik dinliyor ve birşeyler içiyor.Viski,sake,kahve,çay
68'li yıllarda geçmesine rağmen kitapta politika ve siyasi görüşlerden çok fazla söz edilmemiş.Kendini halktan biri sayan Midori'nin üniversitedeki sosyalist öğrenciler hakkında söylediği şu sözler dışında:
O koca koca söylevleriyle,sadece ve sadece yeni kız öğrencilerde hayranlık uyandırmak ve ellerini eteklerinden içeri sokmak için böbürlenip duruyorlar.Bundan başka bir şey düşündükleri yok.Sonra da dördüncü yıla geldiklerinde ,Mitsubishi'de,IBM'de veya Fuji Bankası'nda işe alınmak için saçlarını kestiriyorlardı, sonra da Marx'ı hiç okumamış güzel bir genç kadınla evleniyorlar ve çocuklarına olmadık,gülünç adlar veriyorlardı.Bütün bunların içinde,eğitim-endüstri işbirliğinin yok edilmesi,nerede kalıyor?Öylesine gülünç ki insanın ağlayası geliyor.
Bu tür konuların geçtiği sf 217-220 arası özellikle okumaya değer.


Yazar ve kitapları hakkında daha fazla okumak istersenizburaya göz atabilirsiniz.





BİR DİLİM LEZZET
Herkesle aynı şeyleri okuyunca,ister istemez herkes gibi düşüneceksin.Bu da kabalık ve sıradanlık olur.Ciddi biri böyle şeylerle zaman harcamaz.

------------

Kaderinden yakınma bunu aptallar yapar.

------------
Yaşamın bir bisküvi kutusuna benzediğini düşün.Kutunun içinde, her tür bisküvi vardır,sevdiklerin de sevmediklerin de, öyle değil mi? Ve insan sevdiğini önce yerse geriye pek sevmedikleri kalır sadece.Ben kötü günler geçirdiğimde hep böyle düşünürüm işte.Şimdi bunu yaparsam,sonrası daha kolay olur, derim kendi kendime.İnan bana yaşam bir bisküvi kutusu gibidir.


4 yorum:

Adsız dedi ki...

Kütüphanemde sırasını bekleyen japon yazarın kitabı. Okumak için gün sayıyorum. Öne çıkaracağım en kısa sürede. Teşekkürler...

SERAP dedi ki...

Bu yaz kütüphaneden alarak okudum .Hem bloğumda yazabilmem hemde herhangi bir yorum yapabilmem için 2. kez okumam gerekiyor. Hele kitabı kendi kitaplığıma ekleyeyim,yorum ondan sonra:)

Oklap Kütüphanesi dedi ki...

Kücük bir düzeltme: Yazarin ismi "Murakami"... Klavye sürcmesi oldu herhalde.

Bol kitapli günler dilerim.

asli koyuncuoğlu dedi ki...

Sevgili Özgür,
Uyarı için teşekkürler düzeltildi.