15 Mart 2008 Cumartesi

KUYUCAKLI YUSUF-SABAHATTİN ALİ

YAPI KREDİ YAYINLARI,2008
220 SAYFA
Sabahattin Ali'den yine muhteşem ve hüzünlü bir roman. Anne ve babası küçükken öldürülen yetim kalan ve bir kız çocuğu olan Kaymakam tarafından evlatlık olarak büyütülen Yusuf'un hikayesi.Yusuf ve Kaymakam'ın kızının birbirlerini sevmeleri,bir fabrikatörün oğlunun da Muazzez'le evlenmek istemesi etrafında zengin-fakir,iyi-kötü ayırımı işlenmektedir.Sabahattin Ali'nin kahramanlarında gözlediğim en belirgin özelliklerden biri hayata isyan etmeden,olayları kabullenme.Yusuf da bu kahramanlardan biridir.Çok fazla konuşmaz,duygularını belli etmez.Bu hayatı kabullenme eğilimi kitaptan alıntıladığım şu metinde çok fazla göze çarpıyor.Kaymakam Yusuf'a hayat hakkında şu öğütleri veriyor:
"Dünyada her felaketin içinden en az zararla sıyrılmanın yolu hayata uymak,muhite uymak,hiç sivrilmemektir.Geçen gün Ceza Reisi bir kitap verdi.Şöyle karıştırdım.Derin birşeyİsmi Amak-ı Hayal.Senin anlayacağın hayalin dibi.Orda yazıyor:Bir gün Allah peygamberlerini çağırıp sormuş saadet nedir?demiş.Her biri kendilerine göre cevap vermişler Musa:Arzı Mev'uda gitmektir;İsa:Bir yanağını vurana ötekini uzatmaktır;Buda:Hayatta hiçbir arzusu olmamaktır,yollu şeyler söylemiş.Sıra bizim Muhammed'e gelince :Saadet hayatı olduğu gibi kabul etmektir.. demiş Ne doğru söz!Hayatı olduğu gibi kabul etmeli ve ona ne birşey ilave etmeli ne de ondan birşey eksiltmeli..."
Devamı ve daha fazlası için bu romanı okumanızı tavsiye ediyorum.Hüzünlü bir aşk,yalın bir anlatım.

Hiç yorum yok: