30 Eylül 2012 Pazar

1Q84-HARUKI MURAKAMI

YAYINEVİ/YIL:Doğan Kitap/2012
ÇEVİRİ:Hüseyin Can Erkin
SAYFA SAYISI:1256 sayfa

Murakami sevdiğim ve takip ettiğim yazarlardan biri.Bu son kitabının dünyada çok fazla reklamı yapıldı ve herkes merakla çıktığı gün kitabı kapıştı.

İlk kez Murakami okuyacaklara tavsiye etmeyeceğim bir kitap.Ancak Murakami tarzını bilen ve sevenlerin beğenerek okuyacaklarını düşünüyorum bu kitabı.

Kitabın merakla beklenmesinin bir sebebi de George Orwell'ın 1984 adlı kült kitabına atıfta  bulunduğunun söylenmesi.

Roman 1984 yılında geçiyor ve romanın kahramanları yaptıkları gizemli işleriyle parallel bir evren olan Q84 yılına geçiyorlar.Q Japonca dokuz sayısının okunuşu, ayrıca question mark(soru işareti)'ın q'su.

Kitap üç bölümden oluşuyor ve diğer ülkelerde üç ayrı kitap olarak basılmış.İlk iki bölümde Tengo ve Aomame adlı karakterlerin hikayeleri dönüşümlü olarak anlatılıyor.Son bölümde ise romana Uşikava adlı karakterin hikayesi de dahil oluyor.Tengo ve Aomame'nin hayat hikayelerinde geçmişten gelen benzerlikler var ve sonunda yaşamları ortak bir yerde kesişiyor.

Murakami fantastik bir hikaye anlatıyor ve bu hikayenin içine topluma ve insana dair ögeleri de çok güzel bir şekilde dahil ediyor.Kadınlara şiddet uygulayan erkekler, cinsellik, bireyin yalnızlaşması, kadın-erkek ilişkileri....

1Q84 kahramanlarımızın geçiş yaptığı parallel evren.Bu evrende gökyüzünde iki tane ay var. Little People adlı gizemli yaratıklar var.


Murakami kitaplarında dikkatimi çeken en önemli özelliklerden ikisi burada da var:Müzik ve yemekler.Kahramanların dinlediği müziği ve yediği yemekleri ayrıntılı bir şekilde anlatır yazar.

Kitap bittikten sonra hala soru işaretleri vardı kafamda. Bazı noktalar açık bırakılmış. Kitabı okuyan birileriyle bu detayları tartışmak veya doğrudan yazarın kendisine sormak isterdim bunları.

Romanda " Kediler Şehri " ve " Havadan Pupa " adlı iki hikaye kısaca anlatılıyor.Bu hikayeleri de ilerde roman olarak yayınlar belki yazar.

Son olarak çeviriyi yapan Hüseyin Can Erkin hakkında da birşeyler yazmak istiyorum.Çok emek vererek Japonca aslından dilimize çevirmiş kitabı.Böylece bizlerin kendi deyimiyle kitabın suyunun suyunu okumamızı engellemiş.Emeğine sağlık diyorum.

Sayfa sayısı sizi korkutmasın. Su gibi akıp gidiyor kitap. Elinizden bırakamıyorsunuz.






11 Eylül 2012 Salı

YEDİNCİ GÜN-İHSAN OKTAY ANAR

Yayınevi/yıl:İletişim/2012 Sayfa sayısı:240 sayfa
İhsan Oktay Anar'ın tüm kitaplarını beğenerek okudum.Yeni kitabının yayınlanacağıni duyduğumda çok heyecanlandım.Hemen alıp okumaya başladım. Yeni olduğu için kitabın nasıl olduğu konusunda okuyanların yorumlarını bilmiyorum. İlk sayfasından itibaren beni içine aldı ve elimden bırakamadım. Kitap üç bölümden oluşuyor:BABA- OĞUL VE HAYALET Hikaye farklı zamanlarda anlatılıyor. Zaman makinesiyle yapılan yolculuk hikayeyi değişik zamanlara taşıyor. Kitapta İhsan Sait'in sıradışı maceraları anlatılıyor.Ancak yanlış anlaşılmasın bu bir macera kitabı değil kesinlikle. Zamanda yolculuk edip, farklı olay ve kişilerin içine sürükleneceğiniz bir hikaye. Bu yolculukta ufak tebessümler de var.Mesela Roma'daki senatodan Moruklar Meclisi olarak bahsetmesi(sf. 193) Tarihe farklı bakışlar getirmesi.Bir diğer dikkat çekici ayrıntı yabancı isimlerin okunduğu şekliyle yazılması.Greta Garbo.Kıreta Karbo. Bu ayrıntılar anlatım içerisinde hoş bir şekilde okunuyor İhsan Oktat Anar kitaplarını sevenler mutlaka okumalı.